KURUMSAL
SON DUYURULAR
Üyemiz Selahittin Özbozkurt, TRT Çukurova Radyosu'nda Gündemi Değerlendirecek
04 Kasım 2024Akademi Derneği Başkan Yardımcımız Dr. Fatma Yeşilkuş, Mersin 2. İdare Mahkemesi'nde Tarsus Üniversitesi'ne Karşı Açılan Dava Hakkında Kamuoyunu Bilgilendirdi
14 Ekim 2024Akademi Derneği Başkan Yardımcımız Dr. Fatma Yeşilkuş Akit TV'de Gündemi Değerlendirecek
03 Ağustos 2024Başkanımız Doç. Dr. Onur Başar Özbozkurt, TRT Çukurova Radyosu'nda Çalışmalarını Aktaracak
31 Temmuz 2024Doç. Dr. Onur Başar Özbozkurt ve Dr. Fatma Yeşilkuş, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'na Kitaplarını Takdim Etti
30 Temmuz 2024Prof. Dr. Esat ARSLAN Yazarın Tüm Yazıları
Esat Arslan, İstanbul’da 15 Nisan 1947 tarihinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da; yükseköğrenimini Ankara’da tamamlayan Esat Arslan, Savunma Bilimleri, Kamu Yönetimi dallarında yüksek lisans; Türkiye Cumhuriyeti Tarihi dalında doktorasını ise...
Suriye'de barış ve istikrar denildiğinde olması gereken ülkenin kendi iç sinerjisi ile oluşturulan yapılarla sorunların çözülebilmesidir. Gerçek ve beklenen budur. Bunun belki de en önemli çıkış noktası 9'uncu kez bir araya gelemeyen 'Suriye Anayasa Komitesi'nin toplanması ve işlevselleştirilmesidir. Malum, 2011'den bu yana devam eden Suriye iç savaşına siyasi çözüm geliştirmek adına Astana süreci kapsamında oluşturulan 'Suriye Anayasa Komitesi' ilk toplantısını 30 Ekim 2019 tarihinde İsviçre'nin Cenevre kentinde gerçekleştirmiş ve de bugüne kadar 8 toplantı yapmış, ama üzülerek ifade etmek gerekir ki kayda değer ciddi bir ilerleme de sağlayamamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkmenistan ziyareti sonrası basın mensuplarına Suriye konusundaki açıklaması Suriye'nin barış ve istikrarı yolunda gerçekten son derece önemli bir atılımdır. Bu açıklama ile Türkiye-Rusya ve Suriye arasında 'Liderler Zirvesi' olarak bir araya gelme isteğinin uzunca bir aradan sonra hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ortaya konulması bölge için umut verici bir gelişme olmuştur. Tel Rıfat, Munbiç ve Ayn-ül Arab (Kobani)'ı yapılması elzem olan kara harekatına karşı olan ABD ve Suriye PeKaKası'nın eylem birliğinin geriletilmesi amacıyla eşgüdüm içerisinde kalıcı bir harekata girişilmesi beklenenin ötesinde yeni bir açılımın da kapılarını aralamıştır. Rusya ve İran'ın birer koltuk değneği gibi ayakta tutmaya çalıştıkları Esad'a sürekli can suyu vermeleri, bu işe 3'üncü bir ayak olarak Çin ve bazı Arap ülkelerinin de katılmaları ile Esad'ın sanki ikinci baharını yaşamaya başladığı açık seçik ortadadır. Bu destekler Esad'ın yönetilebilir olmasında, açıkçası koltuk değneği olanlar açısından kendilerine bağladıkları Esad'ın her istediklerini yaparak güçlük çıkarmamasında yattığı da söylenebilir. (1) Oysa Suriye Rejim Lideri Esad başta kendi halkı üzerine kimyasal silah kullanımı olmak üzere BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesindeki "İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar" (Crimes Against Humanity)'ı işlemiş olduğu teyit edilmiş bilgiler arasındadır.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.