CORPORATE
LATEST ANNOUNCEMENTS
Our Vice President of the Academy Association, Dr. Fatma Yeşilkuş, Informed the Public About the Lawsuit Filed Against Tarsus University in Mersin 2nd Administrative Court
14 October 2024Our Member Selahittin Özbozkurt Will Evaluate the Agenda on TRT Çukurova Radio
04 August 2024Our Vice President of the Academy Association Dr. Fatma Yeşilkuş Will Evaluate the Current Affairs on Akit TV Channel
03 August 2024Our President Assoc. Prof. Onur Başar Özbozkurt Will Explain Their Works on TRT Çukurova Radio
31 July 2024Assoc. Prof. Onur Başar Özbozkurt and Dr. Fatma Yeşilkuş Presented Their Books to Minister of Transport and Infrastructure Abdulkadir Uraloğlu
30 July 2024Doç. Dr. Onur Başar ÖZBOZKURT Yazarın Tüm Yazıları
Doç. Dr. Onur Başar Özbozkurt, 1987 yılında Mersin'in Tarsus ilçesinde doğmuştur. İlk, orta ve lise öğrenimini Çağ Koleji'nde tamamlamıştır. 2008 yılında Çağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olmuştur. Ardından, aynı ü...
Son zamanlarda sıklıkla kuşakları konuşuyor, onları anlamaya çalışıyor ve onlara yaklaşımımızın nasıl olacağı konusunda argümanlar ortaya koyuyoruz. Hem aile yaşantımızda hem de günün büyük bir bölümünü geçirdiğimiz iş yaşantımızda farklı kuşaklardan bireylerle bir aradayız…
Peki gerçekten kuşakları detaylı olarak biliyor muyuz? Yaşadıkları dönemde karşılaştıkları politik, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin onların düşünce yapısını nasıl etkilediğini anlayabiliyor muyuz?
Kuşak olarak ifade ettiğimiz kavramı kısaca; aynı yıllarda doğan, aynı dönemin şartlarını yaşayan, birbirine benzer sorumluluklara sahip olan bireyler topluluğu olarak açıklamak mümkün. Kuşakları yalnızca doğdukları zaman dilimlerini göz önünde bulundurarak sınıflandırmak yanlış olur. Nitekim, kuşakları sınıflandırmak için o dönemdeki deneyimlenen önemli olayları, toplumsal eğilimleri, düşünce yapılarını da ele almak gerekir. Daha detaylı ifade edecek olursak, gelin kuşaklar üzerinden örneklerle açıklayalım…
Bebek Patlaması Kuşağı (1940-1965)
Bu kuşağın adı, II. Dünya Savaşı'nın ardından bir milyar bebeğin doğması sebebiyle "bebek patlaması" olarak adlandırılıyor. Bu kuşak, savaş dönemine denk geldiği için ebeveynlerini ve kardeşlerini maalesef kaybetmeyi deneyimledi. Bu dönemde aile yaşamı karmaşıklaşmış, evlilikler ertelenmiş veya terk edilme oranları artmıştır. Bu nedenle, genel olarak işine öncelik vererek tek bir yerde uzun süre çalışan ve çalıştığı işletmeye bağlılığı yüksek olan bir kuşak olduklarını söylemekte fayda var…
X Kuşağı (1965-1980)
X kuşağı bu dönemde; Berlin Duvarı'nın yıkılışına ve SSCB'nin çöküşüne tanık olmakla birlikte ani değişimlere uyum sağlayabilme yetisi kazanıyor. Bu kuşak, iş gücüne katılan annelerin sayısının arttığı bir dönem ayrıca. Bu kuşağın bireyleri, genellikle okuldan eve döndüğünde kendi anahtarıyla eve girebilen (latch-key), evde kendi başına kalabilen yalnız bireylerden oluşuyor. Kısacası, X kuşağı, yoğun iş temposuna alışmış ebeveynleri olan kendi kendine büyüyen bir nesil. Bu durum ise iş yerinde "kendi yöntemimle yapmama izin ver" yaklaşımıyla gösteriyor kendisini…
Y Kuşağı (1980-2000)
Bu kuşak, dünyanın bir uyum sürecinden ve değişim dalgasından geçtiği bir dönemde büyüyen bir nesil. Y kuşağı için en popüler terimlerin "Milenyum, Oyun Kuşağı, Net Kuşağı ve Facebook Kuşağı" olduğunu söyleyebiliriz. Y kuşağının ebeveynleri, çocuklarının en iyi şartlar dahilinde büyüyebilmesi için maddi açıdan pahalı olabilen yüksek eğitim seviyelerini tercih etmiştir. Ekip ve grup olarak çalışmaya yatkınlığı ile bilinen Y kuşağı, çalışmayı sevmektedir ancak hayatlarının sadece iş olmasını istememektedir. Y kuşağı; işini, kariyerini ve hayatını kendi yönlendirmeyi arzulamaktadır ve bu kuşak için daha rahat bir yaşam sürmek çok önemlidir.
Köşe yazısının tamamını okumak için lütfen tıklayınız.