Türkiye’nin yetiştirdiği önemli değerlerden, Akademi Derneği Başkan Yardımcısı ve TV Yorumcusu Dr. Fatma Yeşilkuş ile Türkiye’nin önde gelen hukukçuları TV Yorumcusu ve Av. Mustafa Kemal Çiçek ile bölgemizin tanınmış avukatlarından Av. Mert Keleşoğlu, Mersin 2. İdare Mahkemesi’nde, Tarsus Üniversitesi’ne karşı açılan dava hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde gerçekleştirilen basın açıklamasında;
Tarsus Üniversitesi'nin 12.05.2023 tarihinde Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Birimi, Havacılık Yönetimi Bölümü, Havacılık Yönetimi Anabilim Dalı/Programı’na, “Yönetim ve Strateji alanında doçentliğini almış olmak. Havacılık yönetimi üzerine çalışmaları bulunmak.” şartıyla verdiği bir doçent kadrosu ilanının sonucunda açılan davaya dair önemli bilgilendirmeler yapıldı.
Dr. Fatma Yeşilkuş açıklamalarında;
"Bu kadroya üyemiz ve Tarsus Üniversitesi Rektörlüğü ile yakın ilişki içerisinde bulunan bir aday başvuruyor. Havacılık yönetimi alanında ilan şartını karşılamak maksadıyla dar zamanda 1.5 yayın yapmış olan diğer aday, gerçeğe aykırı beyanlarla puanını olduğundan fazla göstererek bu kadroya atanıyor. Buna rağmen yine de üyemizin Genel Puanlama Tablosu'na göre puanını geçemiyor ve arada 357.95 puanlık bir niceliksel farkın yanı sıra niteliksel olarak da üyemizin üstünlüğü ortada. Böylesine liyakatsiz bir adayı atayabilmek için Tarsus Üniversitesi E. Rektörü Prof. Orhan Aydın, kendi arkadaş çevresinden ahbap-çavuş ilişkisine dayalı üç kişilik jüri kurguluyor. Üstelik bu jürilerin de akademik hayatları boyunca bir tane bile havacılık yönetimi üzerine bilimsel çalışması yok. Ama daha vahimi ise, en az 23 yıllık arkadaş olduğu belgelenen iki jüri üyesi raporlarını mevzuata göre geç hazırlamış. Eski Rektör yeni jüri üyeleri tespit etmesi gerekirken, geç hazırlanan raporları kabul etmiş. Dahası, bir jüri üyesi, diğer jüri üyesine ait olan belge sayı numarasını kendi jüri raporunun 'İlgi' kısmında raporu kopyala yapıştır yaparken unutmuş! Şüphelenen üyemiz ve avukatlarımız, raporlardaki imzaları incelettiğinde imzaların montaj ve benzeri sahtecilik yöntemiyle oluşturulduğunu tespit ettiler. Bunun gibi daha nice usulsüzlükler dosyamızda maalesef mevcut." dedi.
Ayrıca "Tarsus üniversitesi bir devlet kurumudur. Devleti böyle kirli usulsüzlüklerinizle lekeleyemezsiniz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sizden büyüktür ve gereğini de en kısa sürede Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Adalet Bakanımız ve İçişleri Bakanımızın yerine getireceğine inancımız sonsuzdur." şeklinde konuştu.
Av. Mert Keleşoğlu, Tarsus'ta üniversite kurulması için hem kendisinin hem de Tarsusluların çok mücadele verdiğini; ancak üniversite kurulduktan sonra Tarsus Üniversitesi yönetiminin halkla bir araya gelmeyip halktan kopuk uygulamalar gerçekleştirdiğini ve bu dava özelinde daha birçok idari usulsüzlüğün var olduğunu ifade etti.
Av. Mustafa Kemal Çiçek ise, tüm Türkiye'ye emsal olacak bu davanın gönüllü avukatı olduğunu ve bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağını belirtip, akademik liyakatsizliğin son bulması için elinden geleni yapacağını söyledi.
Basın açıklamasının tamamı için lütfen tıklayınız.
